Nisan ayı başında İstanbul Boğazı’nda dümeni kilitlenen bir gemi tarihi yalıya çarptı, maddi hasar meydana geldi. Peki, böyle bir kaza yapılması düşünülen Kanal İstanbul’da meydana gelse sonuç ne olur? Kanal projesi tartışılırken pek akla gelmediği anlaşılan bu soruyu yer bilimci Prof. Dr. Doğan Kantarcı yanıtladı. Prof. Kantarcı, kanalın yüzeydeki genişliğinin 250 metre olacağını belirterek; “böyle bir kazanın yaşanması durumunda kanal tıkanır, 800 metre küp saniyelik deniz suyu taşar, Trakya’yı deniz basar” dedi.

Kantarcı, İstanbul Boğazı’nda en dar yerde 600 metrelik ara olduğunu belirterek, son olaydaki gibi kaza olması durumunda yardım ekiplerinin müdahale etme imkânı bulabildiklerini söyledi. Ancak, Kanal İstanbul’da benzer bir durumda karşılaşıldığında bunun yapılamayacağını vurgulayan Kantarcı, şu değerlendirmeyi yaptı:

“Çevreye, ekolojik duruma, sosyal yaşama getireceği ağır yük bir yana herhangi bir kaza yaşanması durumunda akıntının debisini kontrol altına almak mümkün olmaz, Karadeniz bölgeye yayılır. Kanal içinde büyük gemilerin manevra yapmaları mümkün değil. İstanbul Boğazı’nda bile büyük gemilerin manevra yapmaları zor iştir. Deneyimli kaptanlar bu soruna dikkat çekiyorlar. Kaza sonrası çevreye yayılacak tuzlu deniz suyunun zararını ifade etmek zor. Esasen 1950’li yıllarda Amerika tarafından gündeme getirilen bir proje olan kanaldan yol yakınken dönülmesi gerekir. Bir tanker kazası meydana gelse ve yangın çıksa tam bir felaket olur.”
NOT: Kanal İstanbul konusundaki genel değerlendirme verileri için tıklayınız.

Yorumlar