Aralık ayı başında Çorlu’da okul arkadaşları olarak bir araya geldik. Şahsen ben çok mutlu oldum. Görebildiğim kadarıyla katılan arkadaşlarımızın hepsi memnun kaldılar.

Çorlu’da geçen yıllar şüphesiz çok değerli. Bizi geçmişimizle yüzleştiren yıllar.
Bir de sonrası var ki, hemşehrilik kavramının ne olduğunu aslında o dönemde gördük, yaşadık, öğrendik.
Birçoğumuz için lise öğrenciliğiyle birlikte başlayan gurbet hali, yüksek öğrenim görenlerimiz için zorunluydu.

Zorlu yıllardı. Kimimiz hısım akraba yanına sığınır, bulabilen yurtta kalırdı. Çoğumuz da birkaç arkadaş birlikte ev tutup barınma sorunumuzu çözmeye çalışırdık.

O yaşlarda insanın kendisine el uzatıp yardımcı olacak bir tanıdığının olması en büyük zenginlikti. Hemşehri dayanışması işte buydu. O yılları kazasız belasız atlatmak için oluşturulan dayanışmanın değerini, yaşayanlar bilir.

Sevgili arkadaşım Ayhan Fırıldak’la bu son toplantının hazırlıklarını yaparken, 60-65 yıllık geçmişin sayfaları arasında o duyguları derinden yaşadık.

Yıllardır İstanbul’da öğretmenler gününü fırsat sayıp böyle toplantılar yapıyorduk. Bu seneki daha kapsamlı oldu.

Piknik Restaurant’daki toplantı bize ışık tuttu. Gençliğimizde gurbette dayanışma için el ele veriyorduk, bugün de Çorlu’ya katkıda bulunmak için el ele verebiliriz, vermeliyiz. Şimdi İstanbul’da Ayhan Fırıldak ve bir grup arkadaşımızla birlikte düzenlediğimiz toplantılarda, aralarında akademisyen ve işadamlarının da bulunduğu Çorlulu hemşehrilerimizle bir araya geliyoruz. Bu toplantıları, Çorlu’ya katkı için bir platform niteliğine taşıdık.

Çorlulular Ortak Akıl Platformu adını verdiğimiz gönüllüler grubu ile doğup büyüdüğümüz kentin doğasına, kültürüne, eğitimine, sosyal yaşamına katkıda bulunmanın adımlarını atıyoruz. Bu girişimin bütün hemşehrilerimizin katkılarıyla güç kazanacağına inanıyoruz.

Duygularımı paylaştığım bu yazımı yeni yıl dileklerimi ileterek bitirmek istiyorum; hepinize sağlıklı, mutlu, huzurlu yıllar diliyorum.

Her şey gönlünüzce olsun.