• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası
    • Kent ve Yaşam
    • Sürdürülebilir çağdaş bir kent yaşamı, ortak aklın ürünüdür
    • Kent ve Yaşam
    • Sürdürülebilir çağdaş bir kent yaşamı, ortak aklın ürünüdür

Prof. Doğan Kantarcı RES'leri anlattı

Paris’te yapılan İklim Zirvesi’nde küresel ısınmanın kontrol altına alınması amacıyla alınması gereken önlemler itirazsız kabul edildi.

Peki Dünya bunu başarabilecek mi?

Kömürsüz ve petrolsüz bir dünya oluşturulabilecek mi? Daha iyi bir yaşam için gelişme çabasındaki devletler ihtiyaç duyulan enerjinin yüzde 80’ini, kısaca “fosil yakıt” olarak tanımlanan kömür, petrol ve gazdan sağlıyorlar.
Bunlardan vazgeçmek için alternatif kaynaklar oluşturulması öngörülüyor. Bunlar yenilenebilir enerji kaynakları diye tanımlanıyor. Okyanuslardaki adalar için geçerliliği olan okyanus enerjisi ve akarsuları elverişli ülkeler için hidroelektrik santraları ile dünya genelinde rüzgar enerjisi ve güneş enerjisi yenilenebilir enerjiler kapsamında ele alınıyor.
Giderek çekiciliğini yitiren nükleer enerji de geleceğe dönük temiz enerji arayışları içinde kesinlikle yer almıyor.

Bu gelişmeler ve arayışlar içinde Türkiye, enerji gereksinmesini nasıl karşılayabilir? Yeterli rüzgâr enerjisi üretebilme potansiyeline sahip mi?

Prof. Dr. Doğan Kantarcı, geçtiğimiz Ekim aylında İzmir’de düzenlenen 6. Ulusal Hava Kirliliği ve Sempozyumun’a bu konuyu irdeleyen bir rapor sundu.

Çorlulu bilim insanı Prof. Dr. Doğan Kantarcı “Rüzgar Enerji Santrallarının (RES) Ekolojik Etkileri Üzerine Değerlendimeler” başlıklı raporunda  şu bilgilere yer veriyor:

“(Özet) Rüzgâr enerjisinden elektrik üretmek fosil yakıtların yarattığı hava kirliliğine karşı en uygun çarelerden biridir. Bir kıta ülkesi olan ABD’de geniş boş arazi (çöller ve kayalıklar) ve geniş tarım alanları rüzgâr enerji santralları (RES) için yer seçiminde kolaylık sağlamaktadır. Avrupa ve Türkiye’de enerji üretebilecek hızdaki rüzgârların estiği bölgeler sınırlıdır. Türkiye’de Trakya’dan, Ege Bölgesi üzerinden, Güneybatı Anadolu’ya kadar uzanan alan rüzgâr hızları bakımından enerji üretmeğe uygundur. Ancak aynı bölgeden göçmen kuşlar da geçmekte ve sulak alanlarda konaklamaktadırlar. Dağlık arazi kuzeyden güneye kayın, meşe ve çam ormanları ile kaplıdır. Ormanda bir RES inşaatı için gereken alan en az 1 ha’dır (100x100=10000 m²). Bu alanda toprak sıyrıldığı için geri kalan kayalık sonradan ağaçlandırılamaz. Otuzbeş kulelik bir RES projesi için orman içinde bağlantı yolları hariç 35 ha’lık alanın yokedilmesi gerekmektedir. Orman alanlarında RES izni verilmesi, orman işletmeciliği, orman ekositeminin korunması ve devamlılığının sağlanması bakımından mümkün değildir. Tarım alanları ve zeytinlikler küçük olup, RES için genellikle yetersizdirler. Bu uygunsuz arazi kullanımının yanında yerleşim alanları ve RES gürültüsü de eklendiğinde yer seçimi konusu bir sorunlar yumağına dönüşmektedir. RES kurmak için yetki verilen firmalara alan açmak üzere kamulaştırma kanunu md. 27’yi (Acele kamulaştırma) uygulamak halkın mülkünü zorla elinden almak anlamına gelmekte olup, birçok davanın açılmasına yol açmıştır. RES’ler temiz enerji üretmek yerine çok daha karmaşık ekolojik ve hukukî sorunlara sebep olmuşlardır.”


NOT: Çorlulu bilim insanı Prof. Dr. Doğan Kantarcı’nın değerlendirme yazısının tamamı için tıklayınız.  




Yorumlar

Rüzgar Enerjisi     18/12/2015 00:02

Sayın hocam, aklınıza, emeğinize sağlık. Doğru bilgileri bilim adamından almak ne kadar aydınlatıcı. Bu tür araştırmalarınızla bizlere verdiğiniz ışık için içten teşekkürlerimi sunarım. Sağolun.
Misafir - Zuhal Alınlı

Halk TV'den Haberler
Döviz Bilgileri
AlışSatış
Dolar32.486832.6170
Euro34.601234.7398
Hava Durumu